Ahmet Cihat SOLGUN
TATİL DEĞİL UZAKTAN EĞİTİM
Çok zor ve hayal edilemeyecek günlerden geçiyoruz. Hayatımız bir rutinde devam ederken 3 ay içerisinde her şey bambaşka bir hale dönüştü. Çin’de başlayan koronavirüs salgını ülkenin uzakdoğuda olması düşüncesiyle bizlere hep uzak geldi. TV den izledik, sosyal medyadan takip ettik. Ancak dünyanın 21.yüzyılda adeta küçük bir köye dönüştüğünü unuttuk. Artık hiçbir ülke diğerine uzak değil ve ayrıca hiçbir salgın veya hastalıkta. Bu virüs tüm dünyaya sadece 3 ayda yayıldı. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını sağlıkta, ekonomide ve eğitimde bambaşka bir devire girdiğimizi fark etmemiz bu nedenle çok kısa sürdü.
Ben, altı yaşında bir kız babası ve bir öğretmen olarak tabi ki eğitimle ilgili kısma değineceğim. Virüs ülkemizde görülmeden ve yüz yüze eğitime ara verilmeden önce çoğumuzun yaşamı( ikisi de çalışan ebeveynler) çocuğu okula bırak, işe git, çocuğu okuldan al ,akşam yorgun bir şekilde en azından çocukla bir iki etkinlik yapma şeklinde devam ediyordu. Zaten kendisi okulda geçirdiği süre içerisinde hem enerjisini atıyor hem de eğitim öğretimine devam ediyordu. Ancak her şey değişti. Salgınla beraber okullara ara verildi. Aynı zamanda 20 yaş altı vatandaşlara sokağa çıkma yasağı getirildi. Daha önce çocuklarımıza yeteri kadar vakit ayıramamaktan muzdaripken şu anda hemen hemen günümüzün büyük bir kısmını onlara ayırıyoruz. Bu farklı bir açıdan bakınca büyük bir şans ve hayatımız boyunca unutamayacağımız bir zamandır. Bakanımızın deyimiyle artık eve hayat sığdırmanın vakti geldi.
Eğitim ömür boyu süren ve ara vermeye gelmeyen bir süreçtir. Bu bilinçle bakanlığımız olabilecek en kısa sürede EBA (Eğitim Bilişim Ağı) altyapısını güçlendirerek eğitime ara vermeden devam etme konusunda büyük bir adım attı. Gerek EBA TV kanalıyla öğrenciler günlük olarak adeta okuldaki ders programı şeklinde TV karşısında , gerekse http://www.eba.gov.tr/ sitesinden kendi öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde ödevlerini, videolarla, etkinliklerle eğitim öğretim faaliyetlerine devam ediyorlar. Ayrıca bakanlığımız tüm telefonlara ücretsiz olarak indirilen Eğitim Takvimi uygulaması ile her güne ayrı oyun, bilimsel çalışma gibi birçok etkinliğe ulaşmanızı sağlıyor. İşte bundan sonra velilere çok önemli görevler düşmekte. Öncelikle EBA TV kanalında kendi çocuğunuzun sınıf seviyesi saatlerini takip ederek çocuğunuzu uyarmak , o saatte onun TV izleyerek eğitim aldığı odayı sınıfmış gibi izole etmek ,varsa kardeşi veya dikkatini dağıtacak başka uyarıcıları odadan uzaklaştırarak zaten kısıtlı olan imkanlardan en etkin şekilde yararlanmasını sağlamalısınız. Unutmayın ki siz onların öğretmeni değilsiniz ve bu role asla girmemelisiniz. Aksi halde bazı çatışmalara neden olabilirsiniz. Sadece bir koç gibi yönlendirici, ortamı hazırlayıcı durumda olmalısınız. Evde bir çalışma planını birlikte oluşturulmalı ve plana sadakatte hatırlatıcı olmalısınız. Uzaktan eğitim sürecini rehavete kapılmadan verimli bir şekilde geçiren öğrencilerimiz sonraki süreçte zorlanmadan devam edecek ve herhangi bir boşluğa düşmeyecektir.
Aynı süreçte çocuğumuzun psikolojik olarak bu değişim sürecini en az hasarla atlatması çok önemlidir. Kimi çocuklar bu değişimi kendilerine bir tehdit olarak algılamakta ve bununla başa çıkmakta zorlanmaktadır. Kimi çocuklar ise bunu bir mücadele fırsatı olarak değerlendirmekte ve zorluklarla başa çıkmakta kendilerine bir deneyim olarak kazanım sağlamaktadır. Bu noktada çocuğun hangi tarafta olacağını velilerin çocuklara yaklaşımı, yönlendirmesi, destek sağlaması, bir aile olduğunu ve bu zorlukların mutlaka aşılacağı ümidini diri tutması belirleyecektir.
Çocuklar için özgürlük her şeydir. Eve kapanma, kısıtlanma duygusu bazı sıkıntıları da devamında getirir. Öğretmeninden ve arkadaşlarından uzaklaşma yalnızlık hissine kapılmasına, duygusal boşluğa düşmelerine neden olabilir. Burada bağı koparmamak adına sık sık arkadaşlarıyla ve öğretmeniyle görüntülü konuşması ve hala evin dışında bir hayat olduğunu bilmesi aynı durumda sadece kendisinin değil, sevdiği bağ kurduğu çoğu insanın olduğunu görmesi ve hep birlikte bir gün eski hayatına devam edecekleri sözlerini duyması adeta kurtarıcı bir yöntemdir. Öğretmenlerimiz bu süreçte öğrencilerini kendi ailesinden bir fert gibi gördüğünden zaten onlarla sürekli iletişim halinde destekleyici bir durumdalar. Unutmayın hep birlikte başaracağız.
Sayın Bakanımız Ziya SELÇUK’un sözüyle bitirmek istiyorum. ‘’Hayatta zorluk görmeyen çocuğun güçlenmesi de mümkün olmayacaktır’’.
Ahmet Cihat SOLGUN
Öğretmen